OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN EDEBİ METİNLERİ ANLAMA VE YORUMLAMA

Anlatma ve Göstermeye Bağlı Metinleri Anlama ve Yorumlama

Metinde Anlam ve Yorum

Edebi metinlerin bir değil birden çok anlamı vardır. Aynı resme bakan her insanın farklı duygular hissetmesi gibi anlatma ve göstermeye bağlı metinler farklı kişilerce farklı yorumlanabilir. Her insanın aynı eseri farklı yorumlamasının temel sebebi anlayış ve bakış açısıdır. Bir okurun okuduğu romanı veya hikayeyi yorumlaması onun eğitim seviyesi, bilgi birikimi, zevk ve beklentilerine göre şekillenir. Edebi eserlerde yazarın hissedip aktardığı duygu tek ve değişmezdir. Ancak metin oluşturulduktan sonra yeni anlam değerleri kazanır. Böylelikle edebi eser yazara ait olmaktan çıkar. Sanat eserine dönüşür. Anlamı ve değeri zaman içinde artar ve zenginleşir. Roman, hikaye, tiyatro gibi türlerde eserin her okur tarafından farklı yorumlanıp farklı algılanmasının bir sebebi de eserlerin çağrışım ve imge gücüdür.

Edebiyatımızda birçok eser farklı zamanlarda farklı yorumlanmıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur isimli romanı yazıldıktan ancak takriben 50 yıl sonra değer ve beğeni kazanmıştır. (Bazı edebi eserler çağının ötesinde bir değere sahiptir.) Aynı eserin yazıldığı dönemden çok sonra değerli görülüp beğenilmesi dönemin sanat zevki ve yorum gücünün eseri değerlendirmedi yetersiz oluşudur.

Bir Eserin Yorumlanması

Elbette anlatma ve göstermeye bağlı bir eser her okur tarafından yorumlanabilir. Ancak iyi ve doğru bir yorumcu olabilmek ve okuduğumuz bir eseri tüm yönleri ile kavrayabilmek için bilinçli bir okur olmalıyız. Çok okuyan araştıran, gözlem yapan vb. gibi bir insanla edebiyattan uzak bir insanın yorum ve anlama gücü aynı değildir. Eseri yorumlamadan şu özellikleri bilmemiz gerekir:

Parça bütün ilişkisi: Bir edebi eser tek bir parçası okunarak yorumlanamaz ve eser hakkında bu parçadan hareketle genel bir yargıya ulaşılamaz. Eser hakkında en doğru yorumda bulunmak için eserin tamamı okunmalıdır. Her eserde tüm birimler anlamsal yönden birbiri ile ilişki içindedir. Bütün birimler tek tek incelendiğinde bizi ana fikre ve temaya yönlendirir.

Yan anlam: Bir kelimenin ilk akla gelen anlamına temel anlam(gerçek) denir. Aynı kelimenin akla gelen diğer anlamlarına ise yan anlam denir. Bazı kelimeler yan anlam yönünden zengindir. Örnek; yalnız, gerçek, ruh, inanç, yanmak, acı, aşk vb.

“O günler büyük ve gerçek -gerçek çünkü büyük- kuvvetlere, mesela sanata ve insanlık sevgisine insanlık sevgisine çünkü sanata- inanış günleriydi.”

“Kıskanç dalgalar kabarıp siliyor izlerimi. Silsinler; ben geçtim ya bir kere.”

Moby Dick

Çağrışım: Bir kelime veya kelime grubunun okunduğunda, duyulduğunda akla birden çok kavram getirmesine çağrışım denir. Bazı kelimeler çağrışım yönünden zengindir. Örneğin: gül kelimesi aşkı, güzelliği, baharı, muhabbeti çağrıştırmaktadır.

Öznellik: Anlatma ve göstermeye bağlı metinlerde bilimsel yol ve yöntemlerle açıklanıp kanıtlanamayan anlam ve ifadeler öznel ifadelerdir. Edebi eserlerin tamamı özneldir. Roman, hikaye, tiyatro gibi türler kurmaca metinlerdir.

Nesnellik: Edebi eserlerde gerçeklik ve inandırıcılığı sağlamak için kimi yerlerde nesnelliğe başvurulur. Edebi ürünlerin temelde öznel olduğu unutulmamalıdır.

Çok anlamlılık: Olay çevresinde gelişen edebi metinlerde kullanılan kelime, kelime grubu ve imgeli ifadelerin anlam yönünden zengin olması yani birden çok duygu ve kavramı çağrıştırması çok anlamlılık olarak ifade edilir. Bir metinde kullanılan ifadelerin çok anlamlı olması metnin yorum yönünden zenginleşmesini sağlar.

Örnek:

“Ah, zor olan, kibritin kendini tüketmesi başkalarını tutuşturmak için!”

“İnsanlık sevgisine çünkü sanata inanış”

Moby Dick

Cümlelerinde ifadeler çok anlamlıdır.

Dil, yapı ve anlam ilişkisi: Bir metnin yapısı ve anlamı arasında doğru bir bağlantı vardır. Aşk gibi duygu yüklü şiirlerin Sone, eski edebiyatımızda olay kaynaklı metinlerin mesnevi gibi nazım biçimleri tercih edilerek yazılması bu sebepledir. Roman, hikaye veya tiyatro gibi türlerde kimi yerlerde heyecanı artırmak için kısa ve yalın ifadelerin kimi yerlerde ise çevreyi tanıtmak için uzun betimlemelerin yapılması anlam ve yapının doğru ilişkisinden kaynaklanır.

Açık anlatım ve kapalı anlatım: Anlatmaya ve göstermeye bağlı metinlerde bazı kavram ve anlamlar açıkça ifade edilirken bazıları gizlenir, üstü kapalı ifade edilir. Üstü kapalı söylenenler okurun algı ve yorumuna bırakılır. Bu aynı zamanda bir anlatı tekniğidir. Anlatım gücünü artırmak için bazı anlamlar gizlenir. Örnek: tarihte bilinen ilk psikolojik roman olan Prenses de Clives’te yazar kahramanın kıskançlığını anlatmak için kauçuk terlikleri kullanır. Romanda kahraman kocasını takip ederken bu terlikleri giyer. Romanın hiçbir yerinde kıskançlık kavramı kullanılmaz ya da vurgulanmaz.

Not:Edebi metinlerin kişiye göre anlamı ve yorumu değişse de temasının ve ana fikrinin değişmeyeceği unutulmamalıdır.

Edebi Metinlerin Anlam Özellikleri

                          1-Edebi metinler çok anlamlıdır. Metinler her okunduğunda yeni anlam değerleri kazanır.

                          2-Edebi metinler çağrışım ve mecaz yönünden zengindir.

                          3-Edebi metinlerde öznel anlatım kullanılır.

                          4-Edebi metinlerde anlam ve ifadeyi güçlendirmek için imge ve söz sanatlarından yararlanılır.

                          5-Metinlerde anlam görevli birimler arasındaki ilişkiden doğar.