Sözlü anlatımın ana türlerinden biri de, tartışmadır. Kendine özgü bir yapısı, akışı olan konuşma biçimi de diyebiliriz. Günlük yaşamda sık sık başvurduğumuz tartışmayı aynı konu ya da sorunu olumlu ve olumsuz yönleriyle belirtme işi diye de tanımlayabiliriz. Bu yönden düşüncelerin, gözlem, kanı ve inançların etkilen meşini amaçlar tartışma. Bir konu üzerinde bizim gibi düşünmeyen bir kişinin, o konu üzerindeki bilgilerini, düşüncelerini yenileyerek değiştirmesini sağlama amacıyla yöneliriz tartışmaya. Bu niteliğine bakarak bir tür etkileme sanatı olarak da görebiliriz.

Tartışmayı, zıtlaşmadan, münakaşadan ayırmak gerekir. Zıtlaşmada, gerçeklere, kanıtlara boş verme, onları önemsememe vardır. Salt karşısındakine kızdığı, öfkelendiği için onun söylediklerine ters düşen şeyler söylenir zıtlaşmada. Diyelim ki biri, “Süt beyaz” deyince, onunla zıtlaşan biri de hemen, “ak süt ya da kara süt” deme yolunu seçer. Bizim burada sözünü ettiğimiz tartışma bu değildir. Bu, bir tür sözcük dalaşmasıdır.

Değindiğimiz gibi tartışma, karşımızdakinin düşünce, duygu ve kanılarını yenileyerek değiştirmeyi amaçlayan bir konuşma biçimidir. Duyguya, coşkuya değil, kanıtlara, tanıtlara yaslanılarak yapılan bir konuşmadır. Anlatım biçimi olarak da bunu gerektirir. Daha önce, “Tartışmacı Anlatım”bölümünde bunu ayrıntılarıyla belirtmiştik.

Aynı düşünüş ve inanışta olan kişilerin tartışması düşünülemez. Diyelim ki izlediğimiz bir filmi arkadaşım da, ben de beğendik. Tartışılacak bir sorun yoktur ortada. Ancak ben filmi sinema sanatında devrim yapabilecek yenilikler içerdiğini söylerken, arkadaşım bunun sıradan bir film olduğunu söylerse ortaya bir tartışma konusu çıkar.

Okullarda tartışmayı sağlıklı bir biçimde yürütebilmek için tartışmaya katılacakların şu noktalara uyması gerekir:

Tartışma Kuralları Nelerdir?

a-      Tartışılacak konu önceden belirlenmiş olmalıdır.

b-      Tartışma, bilgiye, bilimsel verilere, kanıtlara dayanmayı gerektirdiğine göre tartışacağımız konuyla ilgili kaynaklar gözden geçirilmelidir.

c-       Tartışmayı yönetecek, tartışmacılara sırayla söz verecek bir başkan seçilmelidir.

d-      Öne sürdüğümüz düşüncelerin geçmezliği, inandırıcılıktan yoksunluğu ve yetersizliği kanıtlara bağlanarak gösteriliyorsa artık o düşünceler üzerinde direnmememiz gerekir.

e-      Konuşan tarafı, sabırla dinlemeli, söylenenleri hoşgörüyle karşılamalıyız.

f-        Tartışmanın amacı gerçeğe ulaşmak, düşünceyi düşünceyle çürütebilmektir. Bu yönden tartışırken duygusallığa kapılmamalı, konu dışına çıkmamalıyız.

Tartışmada başkanın görevleri:

Bakınız…

Tartışma türleri nelerdir?

 Münazara:

Birbiri ile kavramsal, olgusal uyuşmazlık içeren herhangi bir konuda iki farklı tartışmacı grubun karşı tarafın tezini çürütmeye çalıştığı tartışma türüdür. Münazarada tez ve antitez olarak konunun iki yönü ele alınır. Üç beş kişiden oluşan gruplardan biri tezi diğeri antitezi savunur. Süreli tartışmadır. Tartışmanın sonunda seçici jüri galibi belirler.

Sempozyum:

Bilgi şöleni olarak da bilinen bu tartışma türünde alanında uzman kişiler yer alır. Genellikle üniversitelerin düzenlediği bu tartışmalarda daha önce ele alınıp incelenmemiş konular farklı yönleri ortaya çıkarılarak irdelenir. Sempozyumlarda diğer tartışma türlerinde olduğu gibi yüz yüze bir tartışma yürütülmez. Sempozyum konusu ilan edilir. Katılım şartları duyurulur. Konu alanında uzman kişiler makalelerini seçici kurula gönderir. Elemenin ardından sempozyum günü ilan edilir.

Açık Oturum:

Toplumun büyük bir kesimi tarafından merak edilen güncel bir konunun, alanında uzman kişilerce bir başkan yönetiminde, seyirci, dinleyici önünde tartışıldığı konuşmalara açık oturum denir. Açık oturum, her türlü alanda yapılabilir. Gerek mecliste, televizyon ya da radyolarda dinleyici gözetilerek tartışmalar yürütülebilir. Televizyonlarda sıklıkla düzenlenen spor programları, güncel siyasi olayların irdelendiği programlar birer açık oturum örnekleridir. Açık oturumda tartışmacı sayısı panelde olduğu gibi üç ile beş arasındadır. Tartışma bir başkan tarafından yönetilir. ( Bakınız: Panelde başkanın görevleri…)

Forum: 

Forum ile panel türlerinin özellikleri aynıdır. Panel sonunda dinleyicinin de tartışmaya katılması ile panel forum adını alır. Panel ile forumun ayrıltığı tek nokta dinleyicinin tartışmaya müdahil olmasıdır. Bazı tartışmalar sadece dinleyiciler arasında yürütülür. bu tür tartışmalara forum denilmektedir. Bakınız: Panel…)

Panel: ( Bakınız: Panel…)

Tartışma örnekleri:

Siz, önce konuşmalar üzerinde kendi görüşlerinizi sunun, sonra konuşmacılara söz vereceğim.

Zeynep Korkmaz Hoca’mın bildirisi dolayısıyla ona bir iki sorum olacak. Bunları not alırlarsa sanıyorumcevap verme imkânı olabilir. Bu imla ve terim birliğini sağlama konusunda sizin önerileriniz nedir? Nasıl sağlayacağız bu imla ve terim birliğini? Siz tamamen yok mu sayıyorsunuz? “Sıfat tamlamaları”nın dışında da “takısız tamlama” diyebileceğimiz bir tamlama yok mudur? Diyelim ki eskiden beri gelen bir “bel bağı” kelimesini veriyorlar ya da “Fenerbahçe”, “Kadıköy” kelimeleri ile ilgili, “Bahçesaray” kelimeleri ile ilgili...

Sizin gramer kitabınız yayımlanmadığı için bilmiyoruz, şekil bilgisi içerisinde bunlar yer aldı mı almadı mı onu da bilmiyoruz. Evet, bunlarla ilgili düşüncelerinizi inşallah bize lütfedersiniz.

Teşekkür ederim, Sayın Argunşah. İkinci olarak söz; Sayın Doç. Dr. Necati Demir'in:

Doç. Dr. Necati DEMIR:

Kıymetli hocalarım ve değerli misafirlerimizi saygı ile selamlıyorum. Ayrıca hocalarımıza kıymetli bildirilerindendolayı teşekkür ediyorum. Bir orta yolda birleşmiş olmanın sevincini ben de yaşıyorum.

Kategori: 10. Sınıf Dil ve Anlatım
Görüntüleme: 208