Çatılarına Göre Fiiller:

Fiilde çatı, fiil kök ve gövdesinin anlamca herhangi bir değişikliğe uğramadan fiilden fiil türeten bazı eklerle genişletilerek cümledeki özne ve nesne ile olan bağlantısı açısından geçirdiği değişikliktir. Yeniden vurgulayalım: Burada bir anlam değişikliği değil, sırf özne veya nesneyi içine alan bir şekil değişikliği söz konusu olur:

“aç-, açıl-, açtır-, bil-, bilin-, biliş-“ gibi.

Çatı ekleri, fiil kök ve gövdelerinden sonra, fiil çekimi eklerinden önce gelirler.

Çatı ekleri içinde, eklendiği fiilde köklü birer anlam değişikliği yapanlar da vardır. Bu nitelikteki ekler artık çatı eki olmaktan çıkıp birer türetme eki olmuşlardır. Bunları çatı ekleriyle karıştırmamalıdır. alın- “gücenmek”, “barış-, çalış-, kırıt-, ört-, ulaş-, somurt-, utan-“ sözlerindeki ekler gibi.

Şimdi fiil çatısını fiil-nesne, fiil-özne bağlantısı açısından değerlendirelim:

Fiil-Nesne Bağlantısı Açısından Geçişli, Geçişsiz Fiiller:

Türkçede fiiller geçişli ve geçişsiz olmak üzere başlıca iki alt gruba ayrılır. Fiillerdeki geçişlilik, geçişsizlik özelliği doğrudan doğruya cümle içindeki fiil- nesne bağlantısından kaynaklanan bir özelliktir.

Geçişli fiiller, nesne alan, nesne almaya elverişli olan fiillerdir. “Yapma” ve “etme”bildiren fiiller geçişli fiillerdir. Bunlar kimi? ve neyi? sorularına da yanıt oluştururlar:

“bil-, bul-, çal-, del-, doyur-, ele-, geç-, gör-, işlet-, say-, sıyır-, yolla-“ gibi.

Geçişsiz fiiller ise, nesne istemeyen, “olma” ve “oluşma” bildiren fiillerdir:

“ak-, art-, bak-, belir-, coş-, çalış-, darıl-, dön-, eri-, göç-, kaç-, kork-, piş-, şiş-, titre-, uç-, uyan-, yürü-, zıpla- vb.”

Yukarıda sıraladığımız fiillerde var olan geçişlilik - geçişsizlik özelliği, bunlara çatı eklerinin verdiği bir özellik değildir. Bu özellik doğrudan doğruya kök ve gövde durumundaki fiillerin kendi sözlük anlamlarından kaynaklanan bir özelliktir.

Fiil kök ve gövdelerinin çatı ekleriyle genişletilmesinden ortaya çıkan geçişlilik ve geçişsizlik özelliği ise, çatı ile ilgilidir:

“acı-t-, az-dır-, boşal-t-, bulan-dır-, iç-ir-, doy-ur” gibi. Bu iki farklı oluşumu birbiriyle karıştırmamak gerekir.

Fiil - Özne Bağlantısı Açısından Çatı Ekleri ve İşlevleri:

Çatı konusunu fiil-özne bağlantısı açısından ele aldığımızda Türkiye Türkçesinde beş çatı türü ortaya çıkar:

1- Etken çatı (yalın çatı):

Çatı eki almamış kök ve gövde durumundaki geçişli ve geçişsiz bütün fiiller etken çatılıdır. Çünkü bu fiillerin hepsi de cümlede birer özneye ihtiyaç duyurur:

“aş-, at-, bak-, belir-, del-, din-, eksil-, kaç-, kurtul-,” gibi. Bu nitelikteki fiillerin cümlede özneleri ve çekime girmiş biçimleriyle oluşturdukları çatılar, etkin çatılardır.

2- Edilgen çatı:

Etken fiillerden -(ı)1- / -(u)l- ve - (ı)n- / -(u)n- ekleriyle kurulan çatılara edilgen çatı denir. Bu çatının asıl eki -(ı)1- / -(u)l- ‘dur. Şu var ki bu ek, -l ünsüzü ve ünlü ile biten fiillerde bir ses uyumsuzluğu yaratacağından, böyle durumlarda bu uyumsuzluğu önlemek için edilgenlik eki olarak -(ı)n-/- (u) n- da kullanılır.

Edilgen çatı, geçişli fiilleri geçişsiz fiillere çevirir. Bunlar, öznesi belli olmayan, fiildeki oluş ve kılışın kimin tarafından yapıldığı bilinmeyen ya da söylenmemiş olan çatıdır:

“aç-ıl-, at-ıl-, bağla-n-, başla-n-, bekle-n-, böl-ün-, çal-ın-, de-n-il, dön-ül-, geç¬il-, göm-ül-, iste-n-, kes-il-, kıs-ıl-, soy-ul-, yap-ıl-, yen-il-,” gibi.

Bu türlü çatı kuruluşunda olan cümlelerde, fiildeki oluş ve kılışın kim tarafından yapıldığını bildiren gerçek bir özne yoksa da cümle türüne göre etken (aktif) değil edilgen (pasif) bu özne görülebilir. Buna da görünürde özne denir. Örneğin, “ince demirlerden yapılmış portatif kütüphane bir duvarı kaplıyordu” cümlesinde yapılmış fiiline kim yapmış?, kimin tarafından yapılmış? sorusunu sorduğumuzda alacağımız yanıt sıfırdır. Ama ne yapılmış? diye sorarsak, bu cümle yapısına göre, aslında nesne olması gereken portatif kütüphane, karşımıza bir görünürde özne olarak çıkar. Bu nedenle edilgen çatıyı, görünmeyen bir öznesi bulunmakla birlikte, yapılan işten etkilenen görünürde bir öznesi bulunan çatı tipi olarak nitelendirmek uygun olur görüşündeyiz.

3- Meçhul çatı (öznesiz çatı):

Bu çatı öznesi olmayan bir çatı türüdür. 2. sırada verilen edilgen çatıda, fiildeki oluş ve kılıştan etkilenen bir görünürde özne bulunduğu hâlde, bu çatı tipinde cümleler öznesizdir.

Edilgen çatı geçişli fiillerden kurulduğu hâlde, meçhul çatı yine aynı eklerle geçişsiz fiillerden kurulur:

“acı-n-, bak-ıl-, bas-ıl-, başla-n-, bln-il-, çarp-ıl-, düş-ül-, in-il-, gir-il-, koş-ul-, otur-ul-, öl-ün-, uyu-n-“ gibi.

4-  Dönüşlü çatı:

Dönüşlü çatılar, bir işin kendi kendine yapıldığını ya da yapılan işin yapana döndüğünü gösteren çatılardır:

“ara-n-, besle-n-, boşa-n-, bul-un-, çek-in-, del-in-, dök-ün-, gez-in-, giy-in-, kaç-ın-, koru-n-, ört-ün-, öv-ün-, sil-in-, süsle-n-, tut-un-, yük-le-n-“ gibi.

5- İşteş çatı:

Fiil kök ve gövdelerine -ş-, -(ı)ş- /- (u)ş- ekinin getirilmesiyle işteş çatılarda başlıca iki temel görev yer alır. Bunlar:

a- Ya bir işin, bir kılışın, birden fazla kişi tarafından karşılıklı olarak yapıldığını gösterir: anla-ş-, bak-ış-, bil-iş-, boğ-uş-, dertle-ş-, it-iş-, kucakla-ş-, öde-ş-, öpüş-, sev-iş-, sözle-ş-, telefonla-ş- vb.

b- Yahut da bir işin, bir kılışın birden çok kişi tarafından toplu olarak yapıldığını gösterir:

“ağla-ş-, bağır-ış-, böl-üş-, cıvılda-ş-, gül-üş-, kaç-ış-, koş-uş-, uç-uş-, dörtle-ş- “gibi.

6- Ettirgen çatı:

Ettirgen çatı, “yapma”, “etme” bildiren geçişli fiiller ile “olma” bildiren geçişsiz fiilleri, “yapma”, “yaptırma” ve “ettirme” bildiren geçişli fiiller durumuna getiren bir çatı türüdür. Bu çatı -dir- / -dur-, -(ı)r- /- (u)r-, -(a)r-, -dar-, -(i)z- / - (u)z- ekleriyle kurulur. Bu eklerin hepsinde de işlev aynıdır:

“al-dır-, çal-dır-, biç-tir-, dön-dür-, yıl-dır-; ağar-t-, ak-ıt-, başla-t-, benze-t-, yağla-t-, sark-ıt-, aş-ır, geç-ir-, göç-ür-, piş-ir, buluş-tur-, karış-tır-, görüş-tür-, tepele- t, em-zir- (em-iz-ir-)” vb.

Yukarıda sıralanan örneklere dikkat edilirse, ettirgen çatıda iki işlevin yer aldığı göze çarpar. Bunlardan biri dal-/dal-dır-, uyu-/uyu-t örneklerinde görüldüğü gibi, geçişsiz bir fiili geçişli bir fiil durumuna getirmektir. Öteki de bil- / bil-dir- topla- / top-la-t-, bekle-t- / bekle-t-tir-, in-dir-/ in-dir-t-/ in-dir-t- örneklerinde görüldüğü gibi, geçişli fiillerin gösterdiği kılışı, özne dışındaki ikinci veya üçüncü bir özneye yaptırmaktır.

Çatılarda üst üste gelebilme özelliği:

Çatı ekleri üst üste gelebilen eklerdendir. Bu özellik dilimizde özne ve nesne değişmelerine olanak sağlamakta ve dilin anlatım gücünü artırmaktadır. Ancak, bu üst üste gelebilme durumu gelişigüzel değildir. Dil mantığı ile ilgili bazı ölçülere bağlıdır. Söz gelişi giy-/giy-in- / giy-in-il-, giy-/ giy-in-/ giy-in-dir- örneklerinde görüldüğü üzere, dönüşlülük ekinden sonra (-ı)1- /- (u)l- edilgenlik ve -dir- /- dur- ettirgenlik ekleri gelebildiği hâlde, -(ı)1- ,-(u)l- edilgenlik ekinden sonra öteki çatı eklerinden hiçbiri gelememektedir.