Sözcükte Anlam

Anlamlarına Göre Kelime Çeşitleri

 Kelimelerin birden fazla anlamı vardır. Konuşurken ya da yazarken bir sözcüğü birden fazla anlama gelecek biçimde kullanabiliriz. Türkçe mecazlarla yüklü bir dildir. Türkçenin bu özelliği hem olumlu hem de olumsuz açıdan değerlendirilir. Bir dilde kelimelerin birden fazla anlamda kullanılması o dilin fakirliğine ya da yabancı dillerin baskısı altında olduğuna işaret eder. Bu anlam çeşitliliğinin olumsuz yanıdır. Olumlu yanı ise anlam çeşitliliği olan bir dilin dil-kültür-edebiyat ilişkisi yönünden gelişmiş olmasıdır.

Dilimizde bir kelime birden fazla anlamda kullanılabilir bu anlamlardan bazıları şunlardır:

 Gerçek Anlam

Bir sözcüğün söylendiğinde akla gelen ilk anlamına gerçek anlam denir. Bütün sözcükler varoluşta tek bir anlam taşır. Bu anlam gerçek anlamdır. Örneğin kanat sözcüğü doğada kuşların uçma organlarını adlandırmak için kullanılırken zaman içinde farklı anlamlar kazanmıştır- “pencerenin kanadı gibi…”.

Burada dikkat edilmesi gereken husus sözcüklerin gerçekte hangi kavramı karşılamak üzere ortaya çıktığıdır. Doğrusu ilk olarak hangi kavram için kullanılmış olduğudur.

Aşağıdaki örneklerde sözcükler gerçek anlamda kullanılmıştır:

Ağaçlar yapraklarını döktü.

Güneşin ılık aydınlığı yeryüzünü kapladı.

Üç derdim var birbirinden seçilmez

Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm.

Karacoğlan

Yan Anlam

Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında çağrıştırdığı, hatırlattığı yeni anlamlara yan anlam denir. Sözcüklerin ilk akla gelen anlamlarına gerçek anlam denildiğini öğrenmiştik. Bu ilk akla gelen anlam aslında sözcüğün karşıladığı kavram için ilk olarak kullanılmasından ileri gelmektedir. İşte bir sözcüğün gerçek anlamının dışında karşıladığı bütün anlamlara yan anlam denir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus yan anlam ile gerçek anlam arasında bir bağlantının olmasıdır. Kuşun kanadı(gerçek anlam) ile pencerenin kanadı farklı kavramları karşılamalarına rağmen aslında kanat ifadesi benzerdir. Aralarında anlam ilgisi vardır.

Aşağıdaki örneklerde sözcükler yan anlamda kullanılmıştır:

Dolabın gözü yazdan kalma meyveler ile doludur.

Fen dalında yaptığı çalışmalar ile tanınıyor.

Duvara gam yüklemiş başı paslı çiviler.

Boğazı uçtan uca yürüyen yaslı gemi.

Terim Anlam

Edebiyat, spor, sinema gibi çeşitli meslek ya da sanat dallarına özgü sözcüklere terimsel sözcükler denir. Terim anlam aslında bir gerçek anlamdır. Fakat bir sözcüğün herhangi bir meslek dalında bir kavramı işaret etmek için kullanılması sözcüğün gerçek anlamının dışına çıkmasına neden olabilmektedir. Örneğin edebiyatta isimlerin niteliğini belirtmek için kullanılan “sıfat” terimi günlük konuşma dilinde de kullanılmakta ve farklı anlamlara gelebilmektedir. (Sıfatı güzel bir insan, Bu sıfatlardan hangilerini taşıyorsunuz?...)

Not: Bir sözcük hem terim hem gerçek anlamda kullanılabilir:

Sözcüğün herhangi bir meslekte ya da sanatta bir kavramı işaret etmek için kullanılıp kullanılmadığına bakılmalıdır. Terim anlam taşımayan bir sözcük terimleşebileceği gibi aynı zamanda terim anlamdan çıkabilmektedir

Kara toprak doğada en verimli toprak çeşididir. ( coğrafya terimi olarak…)

“Benim sadık yârim kara topraktır.” (edebiyatta teşhis sanatı, gerçek anlam)

Aşık Veysel

Son perde kapanırken aktörün göz yaşları yanaklarından süzüldü.

Şiirin teması yalnızlıktır.

Mecaz Anlam

Bir sözcüğün taşıdığı bütün anlamlardan uzaklaşarak yepyeni bir anlamda kullanılmasına mecaz anlam denir. Mecaz anlamda sözcüğün ilk anlamı akla getirilmez aynı zamanda benzetme amacı da güdülmez.

Harlanan odunlar ateşte çıtır çıtır yandı. ( Gerçek anlam.)

Son hadise ile tüm Türkiye’nin içi yandı.( Mecaz anlam.)

Yağmur suları ile dere doldu taştı. ( Gerçek anlam.)

İçimdeki duygular doldu taştı. ( Mecaz anlam.)

Kuşlar sıra sıra ağacın dallarına kondu. ( Gerçek anlam.)

Bir aşk geldi yüreğimin ucuna kondu. ( Mecaz anlam.)

Yansıma Sözcükler

Ses Taklidi Sözcükler

İnsan dışındaki varlık, eşya ve tabiat unsurlarının taklit edilmesi yolu ile türetilmiş sözcüklere yansıma sözcükler denir. Yansıma sözcükler isim soylu sözcüklerdir. Bu sözler isim kökünden türemiş olarak incelenir. Yansıma sözcüklerin doğada karşılığının olup olmamasına bakılır. Örneğin fısıltı sözü “fıs” sesinin taklidi yolu ile türetilmiştir; fakat “sarsıntı” kelimesi “sars-“ kökünden gelir ve bir ses taklidi değildir.

Gökyüzünün heybeti apansız gürültüsünden bellidir.

Kedinin mırıltısı acıktığını gösteriyor.

Bileziklerin şıngırtısını herkese duyurdu.

Not: hayvan sesleri yansıma seslerdir. ( mö, me, miyav, hav…)

Eş Anlamlı Sözcükler

Adından da anlaşılacağı gibi anlam aynı anlama gelen; fakat farklı yazılan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. Eş anlamlı sözcüklerin varlığı bir dilin başka dillerden etkilendiğinin göstergesidir. Zira eş anlamlı sözcüklerin birçoğunda iki kelime farklı dillerden gelmektedir.

Yabancı kelimelerin dilimizdeki karşılıklarına eş anlam diyemeyiz. Herhangi iki sözcüğün eş anlamlı olarak kabul edilebilmesi için aynı dilde uzun süre birlikte kullanılması ya da iki sözcüğünde aynı dile ait olması gerekir. Örneğin

“Marjinal” kelime ile “uç nokta” kelimesi aynı anlama gelmesine rağmen eş anlamlı olarak kabul edilmez. Marjinal kelimesi Türkçeye yerleşmemiştir. İki kelimenin birlikte kullanılması söz konusu değildir. Oysa ki siyah ile kara kelimeleri farklı dillerden olmalarına rağmen eş anlamlı olarak kabul edilir.

Ak- beyaz

Yaşlı – ihtiyar

Ulu – yüce

Engin – alçak

Rüzgar – yel

Zıt Anlamlı Sözcükler

Anlam olarak birbirinin tersi kavramları işaret eden sözcüklere zıt sözcükler denir. Kelimeler arası zıtlık ilgisi doğrudan ya da dolaylı olabilir. Bazı kelimeler arası zıtlık ilgisi çok kuvvetli iken bazıları arasındaki ilgi ise çok zayıftır.

Açtı ağzını yumdu gözünü. (Zayıf ilgi)

Kapıyı bir açtı bir kapadı. (Kuvvetli ilgi)

Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim

Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni

Yunus Emre

Ağla gözüm ağla gülmezem ayruk

Yunus Emre

Not: Bir sözcüğün olumsuzluğu zıtlık içermez: geldi gelmedi

Eş Sesli Sözcükler

Sesteş Sözcükler

Yazılışları aynı anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir. Edebiyatta sesteş sözcükler ile kurulan anlam sanatına “cinas” denilmektedir. Sesteş sözcükler kökteş olarak da adlandırılmaktadır.

“Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç

Yahya Kemal Beyatlı

Yüz- yüz (rakam ve insan yüzü)

İsim  Fiil

Aç – aç- (mak)

Gül – gül-(mek)

Yaz – yaz- (mak)

Yakın Anlamlı Sözcükler

Birbirleri yerine kullanılabilen az çok aynı anlamı taşıyan sözcükler denir.

Koşmak, kopmak

Yürümek, yol almak

İzlemek, seyretmek

Açmak, aralamak

Argo

Esasında yazılı ve sözlü anlatımda yeri olmayan dilin yozlaşması ile ortaya çıkan kaba saba ifadelere argo denilmektedir. Her türlü kötü söz (küfür) argodur.

            Bir sakal atmak (sakal : para)

            Araba ağaca tosladı.

            Yüz lira bayıldı.

Jargon

Sadece belli meslek guruplarının konuşup anladığı sözcüklere ifadelere jargon denir.

Eks olmak (tıpta)

Deşifre etmek (istihbarat)

Tarizde bulunmak (edebiyatta)

Soyut Anlam

Duyu organlarımız ile algılayıp gösteremediğimiz kavramları anlatmak için kullanılan sözcüklerin taşıdığı anlama soyut anlam denir. Soyut sözcüklerin işaret ettiği kavram, eşya ya da varlığın  hiçbir şekilde varlığının ispat edilememesi gerekir. Örneğin “mikrop” beş duyu organı ile doğal yollardan algılanamaz görülemez; fakat mikroskop yardımı ile varlığı ispat edilebilir. Bu sebeple mikrop soyut değil somut bir sözcüktür. Oysaki aşk sözcüğünün işaret ettiği kavram herhangi bir şekilde gösterilememektedir. Bu yüzden aşk soyut bir sözcüktür.

Matematiksel terimlerin tamamı soyuttur. Rakamlar şekiller soyut asıl kavramları işaret etmek için kullanılan simge ve sembollerdir. 2 rakamı iki kavramının işaretidir kendisi değildir asıl iki kavramı soyuttur.

Hasret, yalnızlık, acı, üzüntü, neşe … soyut kavramlardır.

Somut Anlam

Duyu organlarımız ile algılayıp varlığını ispatlayabildiğimiz kavramların işaret ettiği sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.

Kuş, taş, merdiven, rüzgar, ateş, su … somut sözcüklerdir.

Soyutlama

Somut anlamlı bir sözcüğün çeşitli anlam oyunları ile soyut bir kavramı işaret edecek şekilde kullanılmasına soyutlama denir.

Kalp: somut

Çok kalpsiz insan gördüm ( sevgi anlamında soyutlaşmıştır)

Somutlama

Soyut anlamlı bir sözcüğün çeşitli anlam oyunları ile somut bir kavramı işaret edecek şekilde kullanılmasına somutlama denir.

Acı: soyut

Yüreği kan ağlıyor ( kan: sözcüğü ile acı kavramı somutlanmıştır.)

Dolaylama

Tek bir sözcük ile anlatılabilecek bir kavramın birden çok sözcük ile ifade edilmesine dolaylama denir.

Kara elmas (Kömür)

Yavru Vatan (Kıbrıs)

File Bekçisi (Kaleci)

Taçsız Kral (Pele)

Ad Aktarması (Mecazı Mürsel)

Birden fazla sözcük ile ifade edilebilecek bir kavramın tek bir sözcük ile ifade edilmesine denir.

Sobayı yakmak (sobadaki odunları)

Bir tabak yedi ( tabak yemek yedi)

Sınıf pikniğe gitti (sınıftaki öğrenciler)

Anlam Değişmeleri
Anlam Daralması

Bir sözcüğün anlamsal gücünü yitirmesi ile yazıda ve konuşmada ifade edebileceği kavramların azalmasıdır.

Oğlan, kızan kelimeleri çocuklar anlamında kullanılırken bu gün sadece erkek çocuk anlamında kullanılmaktadır.

Tengri (Tanrı) kelimesi ilah gökyüzü anlamında kullanılırken bu gün sadece ilah manasında kullanılmaktadır.

Anlam Genişlemesi

Bir sözcüğün anlamsal gücünün artmasıdır. Böylelikle sözcük yeni mecaz ve yan anlam özelliği kazanır.

Mal sözcüğü hayvanları anlatmak için kullanılırken bugün tüm eşyayı karşılamaktadır.

Kola (içecek) sözü tüm gazlı içecekler karşılamaktadır halbuki sadece tek bir ürünün adıdır.

Anlam İyileşmesi

Yavuz sözü hırçın kaba anlamında iken bugün yiğit anlamında kullanılmaktadır.

Anlam Kötüleşmesi

Yosma sözü güzel anlamında kullanılırken bugün kötü çirkin kadın anlamında kullanılmaktadır.