METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI

Edebiyatta ya da başkaca herhangi bir bilimde aynı veya benzer özellik gösteren ürünlerin aynı; farklı özellikler gösteren ürünlerin ise ayrı gruplara ayrılmasına sınıflandırma denir. Edebiyatta yapılan sınıflandırma metinlerin ve dönemlerin ayrıştırılmasından ibarettir. Bir edebi ürünün aşağıda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gruplandırma yapılır:

Metinleri Sınıflandırmada Kullanılan Ölçütler:

a- Metnin konusu:Bir metnin konusunun aşk, doğa, yalnızlık, gelişen teknoloji, toplumsal değişim vb. olması metnin türünün farklı olmasına neden olacaktır. Sözgelimi aşk konusu daha çok şiir türünde işlenirken, teknoloji makale türünde işlenmektedir.

b- Metnin teması:Metnin konusunda olduğu gibi temasındaki farklılıklar metinlerin farklı türlere ayrılmasında kullanılan ölçütlerdendir.

c- Metnin dil ve anlatım özellikleri:Farklı metin türlerinde dil özellikleri de farklılık göstermektedir. Romanlarda kullanılan uzun, betimlemeli sanatlı dil ile günlük ya da bir şiirde kullanılan dil aynı olmayacaktır.

d- Metnin yazılış amacı:

Metinlerin yazılışında iki ana amaç vardır:

1-Estetik, sanatsal amaç:

Bu amaç doğrultusunda yazılan metinlerde “ Sanat sanat içindir.” anlayışı hakimdir. Yazımda estetik kaygı güdülür. Cümleler, paragraflar dolayısıyla metin üzerinde düşünülerek oluşturulur. Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk bu uğraşı “ İğne ile kuyu kazmak” olarak ifade etmektedir. Roman, şiir, tiyatro gibi edebi türlerde metinlerin yazılış amacı haz vermektir. Bunun yanı sıra benzer metin türlerinde korku, heyecan, acıma, şefkat gibi duyguların canlandırılması hedeflenebilir.

2-Metnin uzunluğu ya da kısalığı: Farklı metin türlerinde metinlerin boyutu da farklılık göstermektedir. Bir roman ile hikayeyi birbirinden ayıran en önemli özellik metinlerin uzunluk farklılığıdır.

3-Metnin hedef kitlesi: Her metnin bir hedef okur kitlesi vardır. Makalelerin okur kitlesi ile şiirlerin okur kitlesi farklıdır.

Bunlar ve benzeri gibi birçok farklı ya da benzer özellikleri yönü ile metinler sınıflandırmaya tabi tutulur.

Metinleri niçin sınıflandırırız?

Bilim, sanat ya da edebiyatta metinlerin sınıflandırılmasının en temel amacı kargaşanın önlenmesidir. Bir kütüphaneyi düşünelim; kitaplar rast gele yerleştirilmiş olsun. Bu kütüphanede bir bilgiye ulaşmaya çalışıyoruz. Araştırma yapıyoruz. Aradığımız bilgiye ya da kitaba ulaşmamız ne kadar sürecektir? Araştırmamızda nasıl sorunlarla karşılaşacağız. Elbette bu durumdaki bir kütüphanede istenilen kitaba, bilgiye ulaşmamız kolay olmayacaktır. Bu araştırmamızda kütüphanedeki tüm kitapları incelememiz gerekecektir.

Halbuki kütüphanede bir sınıflandırma yapılmış olsa idi araştırmamız çok daha kolay olacaktı. Bir kütüphanede romanlar, şiir kitapları, öğretici araştırma kitapları, ansiklopediler, süreli yayınlar ayrı raflarda bulunur. Bunlar yine kendi içinde korku romanları, bilimsel romanlar, tarih ansiklopedileri gibi ayrıca sınıflandırılır.

Sınıflandırma bilimde araştırmacıya ve okura kolaylık sağlayacaktır. Bir bilimde yapılan sınıflandırma tarih sürecinde yaşanan gelişmeleri ortaya serecek geleceğe ışık tutacaktır. Yine sınıflandırma ile eser varlığı ortaya konacaktır.

Sınıflandırma hayatımızın her alanında yapılmaktadır. Okullar, hastaneler hatta coğrafi bölgelerde dahi sınıflandırma yapılmaktadır. Sınıflandırma sayesinde hayatımız kolaylaşır. Hayatın içinde ortaya çıkacak kargaşa önlenir.

Edebiyatta Sınıflandırma

Edebiyatta sınıflandırma edebi eser varlığının ortaya konulması, araştırmacılara ve okura yön vermek amacıyla yapılmıştır. Bu sınıflandırma sonucu edebiyat dönemlere ayrılmış metin türleri gruplandırılmıştır.

Metin Türleri

a- Edebi metinler: (metinlerin tarihsel sıralaması) destan, şiir, masal, fabl hikaye, halk hikayesi, mesnevi, manzum hikaye, tiyatro, roman

b- Öğretici metinler: Makale, deneme, eleştiri ( tenkit), fıkra (köşe yazısı), mektup ( name ), günlük ( günce), anı ( hatıra ), biyografi (yaşam öyküsü), otobiyografi (öz yaşam öyküsü), gezi yazısı ( seyahatname ), haber yazıları, röportaj, mülakat ( görüşme ), söylev.

 metinlerin-siniflandirilmasi 2

 

METİNLER

A- Tarihsel Metinler            B-Felsefi Metinler           C-Bilimsel Metinler

1-      Öğretici Metinler:

a-      Gazete ile Gelişen Metin Türleri:

1-Makale

2-Deneme

3- Eleştiri ( tenkit)

4- Fıkra (köşe yazısı)

5- Haber yazıları

6-Sohbet ( Söyleşi )

7-Röportaj

8-Mülakat ( görüşme )

9- Söylev ( nutuk )

 

b-      Kişisel Hayatı Anlatan Metinler:

1-Mektup ( name )2- Günlük ( günce)

3- Anı ( hatıra )

4- Biyografi (yaşam öyküsü)

5- Otobiyografi (öz yaşam öyküsü)

6- Gezi yazısı ( seyahatname )

 

2-      Edebi Metinler

Olay Çevresinde Gelişen Edebi Metinler

 

a-      Anlatmaya Bağlı Metinler

1-       Destan

2-       Masal

3-       Fabl

4-       Hikaye

5-       Halk hikayesi

6-       Mesnevi

7-       Manzum

8-       Hikaye

9-       Roman

 

b-      Göstermeye Bağlı Metinler

1-       Tiyatro

 

Klasik Türk Tiyatrosu:

1-       Karagöz Hacivat

2-       Orta Oyunu

3-       Meddah

4-       Köy Seyirlik Oyunları

 

Klasik Batı Tiyatrosu:

1-       Trajedi

2-       Komedi

3-       Dram

4-       Modern Dram

5-       Kukla

6-       Pandomima

 

Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler

1-       Şiir

Metinlerin bu şekilde sınıflandırılması edebiyatta iki temel kavramın doğmasını sağlamıştır.

a- Kurmaca:

Edebi metinlerin sanatsal bir amaç taşıması onların üzerinde uzun bir çalışma yapılmasını, belli bir plan ile yazılmasını gerektirir. Yazarın hayal gücünü kullanarak oluşturduğu yazı evrenine kurmaca denir. sanat metinlerinde yazma eser oluşturma bir tasarı işidir. Bu tasarı işi kurmaca olarak adlandırılır. Bir edebi eserin kendi içindeki gerçekliğine de kurmaca denilmektedir.

b- Gerçeklik:

Edebi eserde eserin kendi içinde taşıdığı mantıksal kurgulamaya gerçeklik denir. Bir edebi eserin başarısını sağlayan en temel unsurlardan biri inandırıcılıktır. Edebi eserde işlenen konu ne kadar gerçekten uzak olsa da inandırıcı olmalıdır. Düşsel bir romanda anlatılan olayların gerçek olmadığı bilinse de okur bu olayların gerçekliğine eseri okuduğu süre zarfında inanmak ister. İnandırıcılığın en temel kuralı ise mantıksal kurgudur. Eserde anlatılan olay ve olaylar arasındaki ilişki ne derece gerçek olabilirse o derece inandırıcı olacaktır. Bir romanda işlenen cinayet için hiçbir okur polisi aramaz; fakat romanı okuduğu süre boyunca romanın gerçekliğine kapılır. Edebiyatta bu duruma inandırıcılık - kurmaca denilmektedir.

 

Konu ile ilgili diğer başlıklardan "dilin işlevleri" işin tıklayınız…